9/8’lik bir ritim duyduÄŸunda üzerindeki ölü toprağından silkelenip canlanmayan, kıpırdanmayan kimse pek görmedim ÅŸimdiye kadar. Romanların kalp atış ritmi olduÄŸunu söyleyen de var, cildi güzelleÅŸtirip, ruhu dimağı açtığını söyleyen de...
Evet, ritim önemli ama bizi dans ettiren ritim değil desem?
Notaların matematiksel netlikten ziyade duygusal olarak doÄŸru zamanda basılması hali bizde çalan parça hakkında bir hissiyat uyandırmakta ve bedenimiz buna doÄŸal bir tepki vermekte. İşte bunun adı “groove”. Ritme ve harekete karşı hisleri çalıştıran bir özellikten bahsediyorum. İnsanı kıpır kıpır yapan, farklı enstrümanlar çalarken yakaladığımız bir histen.
Tıpkı “aman ağır abiliÄŸim bozulmasın” derken ayakkabınızın içinde ayak parmaklarınızın ritim tuttuÄŸunu fark etmeniz gibi...
Sonuçta adına ister ritim deyin ister groove, bir ÅŸey sizi alıp götürüyor.
Pekiyi, sizi alıp götüren o ritim esnerse? İşte o zaman da “rubato” oluyor.
Onu da şöyle anlatmaya çalışayım:
Notaları, diÄŸer notaların zamanlarından çalarak çalmak yani süreleriyle oynamak. Bir an için verilen ölçüyü bırakarak kendi içinizden gelen bir zamanlama ile çaldıktan sonra yine ana tempoya dönmek gibi düşünebilirsiniz.
***
Geçen haftaya baÅŸlarken doların sakin bir ritim tutturacağını ama yine de 3 TL’nin üzerinde seyredeceÄŸini düşünmekteydim.
Tam tersine o ritim esnedi ve rubato yaptı.
Bunun arkasındaki nedenler ne diye baktığımızda, bir kere küresel piyasalarda doların güçlenmesi ve risk iÅŸtahının azalması ilk gerekçeydi.
Bize özgü gerekçelerde ise birinciliÄŸi Suriye ve Irak’la ilgili jeopolitik risklerdeki artışa mı yoksa Meclise en kısa sürede sevkedileceÄŸi belirtilen baÅŸkanlık rejimi ve referandum tartışmalarına mı vermem gerektiÄŸi konusunda kararsız kaldım. Tabii Fitch’in not indirimi olasılığı da piyasalar tarafından “plase” risk olarak dikkate alınmakta.
Yukarıda saydıklarım geçen hafta olduÄŸu gibi bu hafta da Türk Lirası’nı olumsuz etkileyebilecek geliÅŸmeler olarak ortada durmakta.
Küresel piyasalardaki dalgalanmanın sürmesi, Irak’ta Musul harekatının baÅŸlaması ve dolardaki güçlü seyrin devamı halinde PerÅŸembe günkü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nda faiz indirimine ara verme olasılığı elbette var ama ÅŸimdilik genel beklenti faiz koridorunun üst bandından 25 baz puan daha indirime gidileceÄŸi yönünde.
2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Plan’da enflasyon hariç 2016 ve 2017 temel makroekonomik göstergelerde aÅŸağı yönlü revizyonlar yapılmıştı. Bu yapılırken her ne kadar mali disiplinden taviz verilmeyeceÄŸi belirtilmiÅŸ olsa da bütçede yer olmasının da vermiÅŸ olduÄŸu rahatlıkla “ılımlı” bir gevÅŸeme olacağının iÅŸaretleri vardı. Nitekim Bütçe Dengesi/GSYH oranının yüzde -1,3’ten yüzde -1,6’ya çıkarılmasından bunu görmüştük. Açıklanacak Eylül ayı Bütçe Dengesi verisi, bu sürecin baÅŸlangıcı olması açısından önemli.
***
Ritim değişikliği en iyi bildiğimiz melodiyi bile tanınmaz hale getirebilir.
“Çayır çimen geze geze” diye coÅŸarken bir anda “yanma yüreÄŸim yanma ayrılık bize düştü” diye uzun hava okutabilir insana.